Müslüman Olmak, Mazide Yaşamak Değildir
- Ayrıntılar
- Gösterim: 6061
Yaşlıların, niçin daha çok gençlik ve çocukluk yılları ile ilgili hatıralara tutunduklarını hep merak etmişimdir. Yaratıcılık, insanın en belirgin özelliklerinden birisidir. Hayatın anlamının ve mutluluğun yaratıcılıkla doğrudan ilgisi vardır. Anlam arayışının engellenmesinin ciddi psikolojik sorunlara yol açtığı bilinen bir husustur. Günümüz Müslümanı, daha çok kendisinin ürettiği ciddi bir anlam daralması ile karşı karşıyadır.
Bir başka ifadeyle, en temelde insan hayatına anlam kazandırmak için var olan İslam dini, mevcut anlaşılma biçimi ile, insanın anlam arayışına sağlıklı cevaplar üretilemez hale getirilmiştir. Din alanında şeklin ön plana çıkması, evrensel ölçekte değer üretilemeyişi, dini hayatın yeterli düzeyde nezih hale getirilemeyişi hemen göze çarpan belirtilerdir. Daha da önemlisi, geçmişe öykünme, hem Müslümanların psikolojisini bozmakta ve yaratıcı yetileri dumura uğratmakta; hem de yoğun bir günahkarlık ve suçluluk duygusu uyandırmaktadır.
İnsan ister istemez şöyle düşünmek zorunda kalmaktadır: Yaratıcılıklarını yitiren birey ve toplumlar, tutunabilecek bir dal bulabilmek için bütünüyle maziye yönelirler; mazide yaşamaya, hatta mazide tatil yapmaya başlardır. İnsan hayatına anlam kazandırmak için var olan din, bu işlevini insanı özgürleştirerek gerçekleştirir. Bu özgürlük, geçmişe ve geleceğe yönelik olmak üzere iki boyut taşır. İnsanın geleceğe yönelebilmesi, gelecek tasarımı yapabilmesi için geçmişin esiri olmaktan kurtulması lazımdır. Bunun için de, geçmişin eleştirel bir yaklaşımla doğru okunmasına ve sağlıklı bir tarih bilincinin oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Sağlıklı tarih bilinci ancak doğru, sağlam ve güvenilebilir bilgi ile inşa edilir. Aslında tarih, geçmişten bize intikal eden bilgi, belge ve bulgulara göre insanın gerçekleştirdiği bir inşa faaliyetidir. Tarih ve geçmiş aynı şey değildir. İşte tarih bilinci, öncelikle tarihle geçmişin farklı olduğunu fark etmekle başlar. İnsan tarihsel bir varlıktır. Yeterli tarih bilgi ve bilincinden yoksun olmak, eğer gelecekle ilgili belirsizlikler insanı bunaltmaya başlarsa, geçmişin idealize edilmesi gibi bir sonucu beraberinde getirebilir.